Diz protezi ameliyati nedir?
Diz eklemi vücuttaki en büyük eklemdir. Özellikle yasli bireylerde diz agrisi siklikla görülür ve en sik sebebi diz kireçlenmesidir. Bunun disinda travmalara bagli olarak da diz kireçlenmesi olusabilir. Diz protezi ameliyati genellikle yaslanmaya ve asiri kullanima bagli olarak yipranarak agriya ve fonksiyonel kisitliliga sebep olan diz eklem yüzeyinin metal ve polietilenden üretilen özel parçalar ile kaplanarak yeni bir eklem olusturulmasidir. Diz protezi ameliyati 1960’li yillarda beri uygulanan bir cerrahi tedavi yöntemidir.
Diz protezi ameliyati kimlere yapilmalidir?
Diz protezi ameliyati ilaç tedavisi, fizik tedavi, yardimci cihaz kullanimi ve eklem içi enjeksiyon yöntemleri gibi tedavi yöntemlerine yanit alinamayan, yürüme mesafesinin önemli oranda azaldigi ve fonksiyonel diz hareketlerinin kisitlandigi durumlarda tercih edilen bir tedavi yöntemidir. Diz agrisi nedeniyle hergün agri kesici almak zorunda kalan hastalarda diz protezi tedavisi düsünülmelidir. Diz protezi siklikla diz kireçlenmesi olan hastalarda uygulanir. Diz protezi ameliyati siklikla 60-80 yaslari arasinda yapilir fakat romatizmal hastaliklarda ve osteonekroz gibi durumlarda daha genç yaslarda da uygulanabilir. Vücudunda aktif infeksiyonu bulunan hastalar diz protezi tedavisi için uygun degildirler.
Diz protezi ameliyati nasil yapilir?
Diz protezi ameliyati için uygun hastalar ortopedi uzmani tarafindan yapilacak fizik muayene ve tetkikler sonucunda belirlenir. Diz protezi ameliyati için aday hastalarin rizasi alindiktan sonra hastalar anestezi uzmani tarafindan ameliyata uygunluk açisindan kan, akciger filmi ve EKG ile degerlendirilirler. Diz protezi ameliyatinda uygun anestezi yapildiktan sonra dizin önünden yapilacak kesi ile diz eklemine ulasilir. Diz eklemini olusturan kemiklerin birbirine temas eden kikirdak yüzeyleri altindaki kemik dokusu ile birlikte kesilerek çikarilir. Hastaya uygun olarak seçilmis diz protezi kemik yüzeylere yerlestirilir. Diz protezi ameliyati yaklasik 2 saat sürer. Ameliyat sonrasinda gelisebilecek diz agrisinin kontrolü için belden yerlestirilen (epidural) agri pompalari kullanilabilir.
Diz protezi ameliyati sonrasi
Diz protezi ameliyati sonrasinda ameliyat günü diz bükülmemeli ve dize buz tatbik edilmelidir. Ameliyattan sonraki gün diz hareketlerine baslanabilir ve yardimla dize yük verilebilir. Diz protezi ameliyatindan sonra 3-10 gün içerisinde hastalar taburcu edilebilirler. Diz protezi ameliyatindan sonra hastalar egzersizleri konusunda bilgilendirilmeli tercihen fizik tedavi süreci ile tedaviye devam edilmelidir.
Diz protezi ameliyati uygulanan hastalarin büyük bir bölümünde diz agrisinda önemli oranda agri kontrolü saglanir. Hastalarin agrisiz yürüme mesafesi artar günlük yasamlarinda fonksiyonel olarak daha bagimsiz duruma gelirler. Diz protezi ameliyati sonrasi hastalarin bagimsiz olarak sokakta yürüyebilmesi için yaklasik 4-12 hafta gerekir. Diz protezi sonrasi kosma, ziplama gerektiren sporlarin yapilmasi sakincalidir. Dize yük bindirmeyen yürüyüs ve yüzme gibi aktiviteler diz protezi hastalari için en uygun sporlardir.
Diz protezi ameliyatindan sonra bacaktaki kan dolasiminin yavaslamasina bagli toplar damarlarda pihti olusmasi (derin ven trombozu), protezin infeksiyonu, yara yerinin iyilesmemesi, damar ve sinir yaralanmalari, protezin yerinden çikmasi ve protez komsulugundaki kemiklerde kiriklar nadir de olsa karsilasilabilecek istenmeyen durumlardir.
Diz protezini olusturan parçalar, zaman içinde asinir. Asinmaya bagli olarak diz protezinin parçalari tutundugu kemikten ayrilip gevseyebilir. Günümüzde dogru teknikle uygulanan diz protezlerinin ömrü yaklasik 15-20 yil kadardir. Gevseyen diz protezleri, ikinci bir ameliyat ile çikartilip yeni diz protezi yerlestirilebilir fakat ikinci protezin ömrü daha kisadir. Bu gibi istenmeyen durumlarin erken teshisi için diz protezi ameliyatindan sonra hastalar düzenli araliklarla muayene ve röntgen incelemeleri takip edilmelidirler.
SAĞLIĞINIZI YENİLEYİN: HEALTH RENOVA
Küreselleşmenin getirdiği büyük değişim, dünyanın her yerini insanoğlu için çok daha fazla ulaşılabilir kılmıştır. Aynı şekilde sağlık hizmetlerine ulaşım imkanı da artmıştır. Sağlık ihtiyacı olan bireyler dünyanın her yerinde, en kaliteli, son teknolojik donanıma sahip hizmetleri doğru teşhis ve tedaviyle birlikte alabilmektedir.